TDK’nın tanımında dilekçe “Bir dileği bildirmek için resmî makamlara sunulan, imzalı ve adresli, pullu veya pulsuz yazı; istida, arzuhâl:” olarak tanımlanmaktadır. O halde dilekçe denilen evrak bir dileğinizi belirttiğiniz yani resmi bir kuruma taleplerinizi ilettiğiniz bir yazılı evraktır. Tutanak, sözleşme veya ihtardan farklı olarak dilekçede muhatap bir kamu kurumudur ve konusu da sizin bir talebinizdir.

               Tanımdan da anlaşılacağı üzere dilekçenin en önemli kısmı taleplerinizdir. Kimden neyi talep edeceğinizi bilmiyorsanız sadece derdinizi anlatmak sizi yanlış bir sonuca ulaştırabilir. Bu sebeple haklarınızı bilen ve hukuki süreçte tecrübeli avukatlardan yardım almanızı tavsiye ederiz. Ancak pek tabii avukat olmadan da vatandaş olarak talepleriniz olabilir ve bu talepleri dilekçe ile devlete bildirebilirsiniz.

               Şayet dilekçenizi kendiniz yazacak ve bireysel olarak işinizi takip edecekseniz bu yazıdaki dilekçe kuralları işinize yarayacaktır. Aşağıda yazılan kurallar özellikle mahkemelere sunacağınız dilekçeler özelinde ve uygulamada olan tecrübelerimizden derlediğimiz bir kılavuzdur.

• Dilekçenizi boş, çizgisiz ve A4 boyutunda kağıtlara yazın. Müsvedde kâğıda dilekçe yazmanız halinde kâğıdın hangi tarafının sizin dilekçeniz olduğu karışabilir. Çizgili kağıtlarda tarama ve fotokopi sırasında yazınızın okunurluğunu ciddi şekilde azaltacaktır. En yaygın kullanılan kâğıt boyutu A4 olduğu için sizin de bu kâğıdı kullanmanız daha uygun olacaktır. Aksi halde dilekçeniz dosyaya sığmayabilir veya kaybolabilir.
• Kurşun kalem ile dilekçe yazmayın. Kurşun kalem bilinçli olarak silgi ile silinebileceği gibi başka kağıtlara sürtündükçe de silikleşir ve okunurluğu azalır. Dilekçelerinizde mümkünse bilgisayar çıktısı, daktilo veya en azından tükenmez kalem kullanarak yazın.
• Yazınızın okunaklı ve düzgün olmasına dikkat edin. Acele etmeyin. Yavaş yavaş ve gerekiyorsa iri harflerle dilekçenizi yazın. Kimse sizin dilekçenizi okuyabilmek için özel bir çaba harcamayacaktır. Yanlış okunan bir dilekçe yüzünden hakkınızdan olmamak için acele etmeden okunaklı bir yazı ile yazın.
• Dilekçenizi uzun yazmayın. Belli bir sayfadan fazla yazılan dilekçeler genellikle uzun kabul edilir ve üşendirdiği için hiç okunmaz. Derdinizi kısa anlatamıyorsanız konuyu yeterince bilmiyorsunuz demektir. Unutmayın dilekçeler okunmak için yazılır uzunluğu okunmasına engel olacaksa içinde ne yazdığının bir önemi kalmaz.
• Dilekçenizde sırf havalı görünmek için uzun cümleler kurmayın. Gerekmedikçe kısa net ve anlaşılır cümleler kurun. Bağlaç bağlaç üstüne kurulan cümlelerin anlaşılması daha zor olacaktır.
• Dilekçenizin künyesini doğru yazdığınıza emin olun. Dilekçe künyesi dilekçenin verileceği kurum ve ilgili dosya bilgilerini içeren kısımdır. Şayet dilekçe künyesinde bir hata yaparsanız dilekçeniz kaybolabilir ve bir daha asla bulamayabilirsiniz.
• Dilekçenizde mutlaka tarih ve imza olmasına dikkat edin. İmzayı mavi tükenmez kalem ile atın. Tarihi de dilekçenin en başında sağ üst köşeye veya dilekçe metninden hemen sonra satır devamına yazın.

Umarız ki bu kılavuz işinize yaramıştır. Ancak tekrar ve tekrar belirtmek gerekir ki dilekçenin şekli yanında içeriği de çok önemlidir. Bu sebeple en basit bir dilekçede dahi avukatınıza danışmanızı ve işin detaylarını öğrenmenizi tavsiye ederiz. Dilekçenin kısımlarını ve hangi kısmına nelerin yazılacağını öğrenmek için de “Bir Dilekçenin Anatomisi” adlı yazımıza bakabilirsiniz.